Sarhoşken hiç çekilmiyoruz zaten biz Baba. O yüzden sana en ayık halimle yazıyorum. Zira sarhoş olunca ikimiz de yüzlerce kez anlattığımız hikayeleri iki yüzlerce anlatmaya doğru devam ediyoruz nereye bağlayacağımızı unutarak. Ben şu an nereye bağlayacağım kendimi Baba? Bu yazı nereye gider? Bu çocuk nereye gider?
Hayatımı değiştirmeye çalışıyordum kendimce, öldüğün sıralar olacak. Yine klasik bir Halit Hoca hareketi olarak, kimseye sormadan kendi içinde kararını verip hayatımı değiştirdin. Hep yaptığın gibi. Sakin, gözlemci, etkin. Bana yine yaşamaktan başka çare kalmadı. Su yolunu bulur derler ve benimkisi de bir şekilde buldu her seferinde.
Ayıkken de çekilmiyormuşuz anladığım kadarıyla. Doğum gününü kutlayacaktım bugün aslında, acele etmeseydin o kadar hediyeni de yollayacaktım. Yukarıda da demiş olmam lazım. Siktir et ya! Hayat zaten genel olarak boktan tekrarlar üzerine. Biz üç-beş cümleyi, sekiz-on hikayeyi tekrar etmişiz çok mu?

Gitmeden önce bira paylaşmaya geldim. Bira sevmezsin sen pek ama ne yalan söyleyeyim mezarlığa rakı teffarruatıyla girmeyi götüm yemedi Hoca! Ama bir dahakine söz.
Evvelsi gece rüyama geldin. Ben de özledim seni. Aziz Yıldırım'la bu iş olacak gibi değil. CHP fena başlamadı aslında, bakalım ne olacak! Ama doğruya doğru, reel politikte HDP'nin mecliste olması faydalı olacaktır.
Oralarda skype var mı? Yoksa illa bir kadeh boş mu bırakılacak evde?
Bir sıkıntın varsa söyle, zira benim ziyadesiyle var.
İyi ki doğdun Babam! 70 niye olmadın?
SoT 17:12
26.05.2015
Paris